Diyanet-Sen Ankara 1 Nolu Şube İl Divan Toplantısı Diyanet-Sen Genel Merkezi Ahmet Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Diyanet-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaman’ın divan başkanlığını yaptığı toplantıya AK Parti Ankara Milletvekili ve TBMM İdare Amiri, Memur-Sen Onursal Başkanı Ahmet Gündoğdu , Diyanet-Sen Genel Başkanı Mehmet Bayraktutar ve yönetim kurulu üyeleri, Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yıldız ve yönetim kurulu üyeleri, ilçe temsilcileri ve yönetimleri katıldı.

İl Divan toplantısında Ankara 1 Nolu Şube üyelerine hitap eden Bayraktutar 16 Nisan'da yapılacak referandumda, Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak büyük bir sorumluluk aldıklarına dikkati çekerek geçmişte yaşanan siyasi istikrarsızlıkların ülkeye faturasının ağır olduğunu kaydetti. Türkiye Cumhuriyeti'nin geçmişinde 65 hükümetin değiştiğine işaret eden Bayraktutar “Yaklaşık 1,5 yılda bir hükümetin değiştiği, hatta 25 günlük hükümetlerin olduğu bir ülkede yaşıyoruz. Koalisyonlar dönemlerinde ne sıkıntıların yaşandığını duyduğumuz bir ülkede yaşıyoruz. İstikrar her şeyden önemli. Türkiye'de istikrarlı olan dönemlere baktığımız zaman o dönemler milletin kalkınma yaşadıkları dönemler. En son olarak istikrarlı dönem AK Parti iktidarı dönemidir. AK Parti'nin 14 yıllık iktidar döneminde yasakların kaldırılması başta olmak üzere ekonomik ve kalkınma hamlelerinin yapıldığı bir süreci hep beraber gördük. İşte bu istikrarın getirdiği bu süreçle beraber artık denizin altından tünel geçiren, üçüncü havalimanıyla Avrupa'nın en büyük havalimanını yapan, tankını, topunu ve tüfeğini üreterek artık dışa bağımlı olmayan, güçlü bir Türkiye olma yolunda istikrarlı bir dönemi görüyoruz.” Şeklinde konuştu.

Türkiye'de yaşanan olumlu gelişmelerin birilerinin işine gelmediğini ve istikrarın bozulmasının istendiğini ifade eden Bayraktutar, "Özellikle iki başlılığın ortadan kaldırılacağı, istikrarın olacağı yeni süreçte güçlendirilmiş cumhurbaşkanlığı sistemine Memur-Sen ailesi olarak, Diyanet-Sen ailesi olarak 'Evet' diyoruz” ifadelerini kullandı.

2004’ten Buyana Ne Kazanılmışsa Diyanet-Sen’in İmzası Vardır

Diyanet-Sen’in 2004 yılından beri yetkili sendika olduğunu hatırlatan Bayraktutar “Bazıları çıkmış bizim kazanımlarımızı sahiplenmeye çıkıyor. Yetkili sendika olarak 2004 yılından beri din görevlileri adına ne kazanım elde edilmişse hepsinin altında Diyanet-Sen’in imzası vardır. Hiç birini sahiplenmenize emeğimizi ekmeğimizi çalmanıza müsaade etmeyiz” dedi.

Kapalı Kapılar Arkasında Başka Konuşanları Millet Biliyor

Rotasyon ve ilitam konularında diğer sendikaların kendilerine prim kazanmak için kapalı kapılar arkasında rotasyon uygulansın ilitam çıkmasın diye uğraştıklarını bildiklerini belirten Bayraktutar şöyle devam etti: “Din görevlilerinin karşısına çıktıklarında yetkili sendikanın rotasyonu durduramadığını sınavsız geçişi sağlayamadığını söylüyorlar. Rotasyon bu gün 2015 yılında çıktığı şekliyle uygulanmıyorsa Diyanet-Sen’in sayesindedir. Oynanan onca oyuna kumpasa rağmen rotasyon uygulanmasını durdurduk. Sınavsız geçişle ilgili çalışmalarımız sürüyor ve inşallah sonuç alınıncaya kadar vazgeçmeyeceğiz.

Yıldız: Gençliği Camiyle Buluşturmak İçin Çalışıyoruz

İl divan toplantısında konuşan Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yıldız hiçbir zaman sadece ücret sendikacılığı yapmadıklarını belirterek “Gençliği manevi dinamiklerinden uzaklaştıranlara inat, gençliği camisiyle, mihrabıyla, duasıyla, namazıyla buluşturmak adına etkinlikler düzenliyoruz. Biliriyoruz ki sahip çıkamadığımız gençliğe illaki kirli eller sahip çıkacaktır. Bizim icra ettiğimiz sendikacılık, sadece söylem sendikacılığından ibaret değildir. Biz sendikacılığı vicdan duyarlılığı içerisinde yapmaya çalışıyoruz . Camileri sosyal bir etkinlik alanına dönüştürürken, ibadetlerimizde evlatlarımıza örnek olmak adına bir ilki başarıyoruz. Camilerimizin içinde kreş duyarlılığını, çocuk parklarını yaparak, çocuklar için oyun oynamanın camilerin içinde de olabileceğini gösteriyoruz. Lakin Camilerin çocuk seslerinden mahrum edilmesi, bizler için ölüm sessizliğine denktir.” Şeklinde konuştu.

Bugün Yaşananlar Haç ile Hilal’in Savaşıdır

Ülkemizin çok önemli bir süreçten geçtiğini ve önemli bir karar arifesinde olduğunu hatırlatan Yıldız konuşmasını şöyle sürdürdü:

Bugün yaşanılanlar Haç ile Hilal'in savaşıdır. Bugün yaşanılanlar; var olmanızla, yok olmamız arasındaki ince çizgidir. Bugün atacağımız adımlarla hakkı tutup kaldırmak adına sorumluluk üstleneceğiz. Kendi vatanımıza, İslam’ın son kalesine sahip çıkmak adına, taşın altına bedenimizi koyma hassasiyeti ile çalışacağız. Unutmamalıyız ki yeni dünya düzeninde yerli olan hiç bir şeye izin ve imkan verilmeyecektir.

Erbakan hocamız yerli bir düşüncenin şehbal açmış örneğiydi; tahammül edilmedi. Özal bu vatanın yerli sermayesiydi zehirlenerek öldürüldü, Menderes bu ülkenin yerli edebi, hayasıydı; asılarak öldürüldü, Yazıcıoğlu bu mahallenin iffeti namusuydu donarak öldürüldü... Yeni Dünya düzeninde son sahne, son perde uzun adamın olacaktır. Bizler hakkı tutup kaldırmak adına bu filmin baş aktörüne uzun adama güç olacağız, yol olacağız, köprü olacağız... Unutmamalıyız ki bu son şansımız, Hilal'in son savaşıdır.

Toplantı genel başkan yardımcılarının kendi sorumluluk alanları ile ilgili yaptıkları değerlendirmelerle son buldu.