16 Haziran 2011’de Kayseri Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan ve Kayseri Şube Başkanı İrfan Kaşıkçıoğlu ve yönetim kurulu üyeleri ile Kayseri Teşkilatı’ndan üyelerin katılımı ile gerçekleştirilen basın açıklamsında konuşan Araştırma ve Dışilişkiler Sekreteri İsmail Hakkı Solmaz ezanın Müslümanları namaza davet eden ilahi bir vasıta olduğunu belirterek “ilk okunduğu günden bu güne kadar dünyanın her yerinde ortak bir ses olarak Müslümanlar bu mesajla namaza, Camiiye, mescide, cemaate, kurtuluşa davet edildiler. Bu ses aynı zamanda, yaşanılan bölgede Müslümanların varlığının ve ibadet vaktinin geldiğinin de ortak sembolüdür. Ezanın Arapça’dan başka dillere çevrilmesi, Müslümanlar’ın ortak mesajdan ve ümmet vasfından uzaklaştırılmasının sebebidir’ şeklinde konuştu.
Tarih boyunca Allah’ın hükmünü tanımayan bazı anlayış ve ideolojilerin ezanla uğraştıklarını ve onu başka dillere çevirerek Müslümanları ortak davetten mahrum bırakmak istediklerini söyleyen Solmaz konuşmasına şöyle devam etti:
1932’de başlayıp 1950’ye kadar Türkçe okutulan bir ezan macerasını hepimiz biliyoruz. Dile kolay on sekiz yıl boyunca “Tanrı uludur, yoktur ondan başka tapacak” ibareleri kulakları tırmalamıştır. Sanki Akif’e inat dinin temeline dinamit koyarcasına yurdun üzerinde inlemeyen bir ezan icat edilivermiştir. Müslüman Türkiye toplumunun asla tasvip etmediği bu uygulama 1950 deki Demokrat Parti iktidarına kadar devam etmiştir. 16 Haziran 1950 de çok partili hayata geçilmesi ile Demokrat Parti hükümeti, aldığı bir kararla ezanın tekrar aslına uygun okunması kararını yürürlüğe koymuş, böylece 18 yıl süren ezan zulmü Türkiye’de son bulmuştur.
Bu gün ülkemizin dört bir yanında bu güzel gün sevinçle anılmakta, törenlerle kutlanmaktadır.Son günlerde yeniden gündeme taşınmaya çalışılan bu garip Türkçe ezan sevdası, üzerine Kürtçe ezan da konularak milletin huzuru bozulmaya çalışılmaktadır.
Ezanın evrensel oluşundan haklı olarak bahsedilir ve dünyanın her yerinde aynı dilde okunması gerektiği vurgulanır. Doğrusuda budur..
Duamız; Milletimizin tarihinde kara bir leke olarak anılan, bu gün Kürtçe ezan yaygarası ile Müslüman toplumu nasıl aslından uzaklaştırma projesi olduğunu daha iyi anladığımız, tarihdeki o kara günlerin bir daha bu millete yaşatılmamasıdır. Miletimiz bu gibi ayrıştırıcı ve huzur bozucu davranışlara asla pirim vermemiştir ve bundan sonrada asla bu kişilere destek olmayacaktır.
Basın açıklaması sonrası Adem Peker ve Abdullah Burul Hocaların okuduğu ezan ile evrensel mesaj bir kez daha tekrarlandı.