Diyanet-Sen Ankara 1 Nolu Şube Genişletilmiş İl Divan Toplantısı genel merkez Ahmet Yıldız Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Genel merkez yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıya Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yıldız ve yönetim kurulu üyeleri, Ankara 2 Nolu Şube Başkanı Rahim Çelik, Ankara 1 Nolu Şube ilçe temsilcileri ve yönetimleri, kadın komisyonu üyeleri katıldı.

Divan Başkanlığını Genel Başkan Yardımcısı Cebrail Yakışır’ın yaptığı il divan toplantısında konuşan Genel Başkan Vekili Hacibey Özkan Diyanet-Sen’in kurulduğu günden bu güne sayısız kazanım elde ettiğini belirterek ‘Bu kazanımlar hedeflerimizden taviz vermeden ve sizin özverili  çalışmalarınızla başarılmıştır. Sendikacılığa başlarken referans aldığımız Hil-Ful Fudul yani erdemliler hareketi  her zaman pusulamız olmuştur. Sendikamız karanlığa küfretmek yerine  ışık yakmayı, sorunlara çözüm üretmeyi kendisine şiar edinmiştir. Biz insana hizmet etmeyi hak aramayı ve toplumun sorunlarını çözmeyi en büyük  hedef olarak gördük. Sendikal hareketin daha verimli olabilmesi için izlenecek yollardan bir tanesi tek yürek olmak, birlikle güç olmak dedik ve bu gücü sizinle yakaladık. Biz sendikal tarih algımızı temellerimizi, köklerimizi bu topraklarda gören, bulan  ve yeniden ihya etmeye çalışan bir sendikal anlayışın sahibiyiz. Diyanet-Sen olarak sendikal mücadeleyi insan emek demokrasi eksenli sorumlu sendikacılık anlayışı ile taviz vermeden hizmetlerimizi yürütüyoruz. Kamu  görevlilerinin güçlü, farklı özgür ve özgün sesi olmaya özen gösteriyoruz. Gerçek bir sivil toplum örgütü olarak değişime ve gelişime açık, büyüme heyecanına sahip, akıl ve bilgiyi doğru kullanan yenilikçi bir anlayışla örgütleniyoruz. Sendikacılığın evrensel ilkeler  ve medeniyetimizin  kadim değerlerini benimseyerek bu görevi içimize sindirerek yapmakta kararlıyız. Soylu mücadele olarak gördüğümüz sendikal misyonumuzla yolumuza devam ediyor, eylem ve söylemlerimizi konjektöre göre değil, değerlerimize göre belirliyoruz.’ Şeklinde konuştu.

Teşkilattan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Güldemir ise Diyanet-Sen’in Türkiye’nin en güçlü sivil toplum kuruluşlarından birisi olduğunu vurgulayarak  konuşmasına şöyle devam etti: Bizler Türkiye   ve  Vakıf  Görevlileri sendikası olarak hizmet kolunda on yıldır yetkili sendikayız.  Gerek üyelerimizin gerek toplumun her  türlü sorunu ile yakından ilgilendik çözüm önerileri üretmeye çalıştık. Zaman zaman düzenlediğimiz eğitim seminerleri, panel ve konferanslar ile din görevlilerimizin eğitim seviyesini zamana uygun şekilde yükseltmeye çalıştık. Diyanet-Sen bugün 70 bine yaklaşan üye sayısı ile Memur sendikaları içerisinde %56 sendikalaşma oranıyla Türkiye’nin en güçlü sendikalaşma oranına sahip memur sendikasıdır.

Diyanet-Sen 10 yıldır yetkili sendika olmanın haklı gururunu yaşarken zirvede kalmanın gereklerini yerine getirmeyi ihmal etmeden yolunda devam ediyor. On yıldır  yetkiyi taşımak  ve her yıl güçlenerek zirvede kalmak hiç te kolay değildir. Bu onuru devam ettirmek sabır ve sebat ister, fedakarlık ve sadakat ister, mertlik ve direnç ister, şuur  ve muhakeme ister, hüner ister, hakta sebat ister, istikamet ister, sıtk  ve  vefa ister.

 Evet zirveye çıkmak zordur ancak zirvede kalmak daha  da zordur. Diyanet-Sen zirvededir çünkü genel merkez yönetiminden şube yönetimlerine, il temsilciliklerinden  ilçe temsilciliklerine  ve tüm üyelerimiz  herkes üzerine düşen çalışmayı  ve fedakarlığı yapmıştır. Sabır ve sebatla yapılan çalışmalar vefa  ve sıtk ile güçlenmiştir. Birlik ve beraberlik şuuru ile başarı katlanmış, doğru yoldan sapmayıp, hakta sebat ile taçlanmıştır. Bu başarı hepimizin başarısıdır. Büyük Diyanet-Sen ailesinin başarısıdır.

Mali İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Omurca da yaptığı konuşmada ülkemizin zor bir süreçten geçtiğine değinerek büyük resmi görmek gerektiğini söyledi. Omurca sözlerine şöyle devam etti: “Geçmiş ve bu gün arasında yaşananların ehemmiyetine bakarak yarını şekillendirmemiz gerekir. Kendi bildiklerimizle değil, el elden üstündür mantığıyla hareket edildiğinde hata oranının düştüğünü fark ederiz. Bu farkındalıklar aslında bizim çoğu zaman ihtiyaç duyduğumuz ve kavramlar içinde sürüklenmektense kapısı  her zaman açık olan bilgi dağarcığımızı zenginleştirmektedir. Bizler kurulduğumuz günden bu güne  üye ve yönetim kadromuzda zamana, şartlara uygunluk adı altında eğitim, bilgilendirme çalışmaları içine girdik. Amacımız  her kulvarda söz alabilen  ve kendi alanında ise yön verebilen bireylerle çalışmaktı ve bu hedefimize ulaştık. Dünya gündemini, Türkiye gündemini takip etmeden, sadece verilen görevi yerine getirme kriterlerini genişleten, çağdaş, dünün hesabını bilen, yarını için fikir alış verişi sağlayan bireylerle çalışmanın mutluluğunu yaşıyorum.”

 Mevzuat ve Toplu Sözleşme’den Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ali Bayır da yaptığı konuşmada sendikaların yasama yürütme yargı ve medyanın ardından beşinci güç olarak kabul edildiğini ifade ederek “  Amacımız bu gücü aktif hale getirerek üyelerin ekonomik özgürlük hukuki ve sosyal alandan haklarını korumak, ve geliştirmek için mücadele etmektir. Mücadelemiz  elbette bu iki satırlık tanıma sığmayacak kadar  derin ve ulvidir. Bizler tesadüfen bir araya gelmiş sıradan bir topluluk değiliz. Bizi bir arada  tutan bir bağ vardır. İste bu bağın adıdır Diyanet-Sen…  Ulaşmamız gereken hedefler var bu hedeflere ulaşa bilmek için, birlik ve  beraberliğimizi koruyarak  ve aynı hedefe kilitlenerek ulaşa biliriz. Elbette sorunlar olacaktır. Fakat olumsuzlukların renği ne olursa olsun, teşkilatın diri tutulması bizlerin en önemli görevidir. Bizim ideallerimiz, hayallerimiz gerçekleştirmeyi planladığımız hedeflerimiz var. Mücadelemiz  özlük  ve özgürlük mücadelesidir. Kurulduğumuzda  büyük sorunlar  yaşadık, teşkilatlanmada  çok zorluklar çektik. Bu durum  bizim için  zamanla avantaja dönüştü, çünkü Diyanet-Sen bünyesinde görev alanlar, fedakar, idealist ve   bedel ödemeyi  göze alanlardan oluşmuştur. Çıkarcı  menfaat perest ve kolaycılar başka yerlere gittiler, ayrıca bu durum bize çok önemli bir meleke kazandırdı ,oda  zorluklarla bıkmadan mücadeledir.” dedi.

Basın ve İletişimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Cebrail Yakışır ise Diyanet-Sen’in değerler sendikacılığı yaptığına işaret ederek “Konfederasyonumuz Memur-Sen’in Kurucu Genel Başkanı Merhum Mehmet Akif İnan ve Diyanet-Sen’imizin Kurucu Genel Başkanı Merhum Ahmet Yıldız sendikanın harcını attıklarında sendikal misyon ve vizyonu insana hizmet, ümmete hizmet, millete hizmet merkezli erdemliler hareketi ve hilfül füdul anlayışı ile 21. yy dünyasına şekil vermeyi, hamuru manevi dinamiklerle yoğrulmuş olan sendikal mücadeleyi başlattılar. 1995-98 yıllarında atılan bu manevi tohumlar bu gün onların ve arkadaşlarının o günlerden hayalini kurdukları bir noktaya gelmiş bulunmaktadır. Kimsesizlerin kimi, mahzun ve mazlumların hamisi, çalışanların sesi ve vicdanı olarak dik duruşuyla ilkelerinden taviz vermeden ülkemizde ve tüm dünyada erdemliler hareketi talebeleri hizmetlerini taçlandırarak destanlar yazmaya devam etmektedir. Memur-Sen ve Diyanet-Sen olarak Türkiye’nin geleceğini yeniden inşa etmek adına dünya mazlumlarının ve İslam coğrafyasının yeni bir ruhla uyanması için medeniyet değerlerimize bağlı bir  ruhla hareket ederek bir çok mücadele sergiledik” şeklinde konuştu.  

Eğitim ve Sosyal İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Yaman da yaptığı konuşmada  Sendika olarak gerek din görevlileri gerekse toplum ile iç içe olduklarını söyleyerek “Diyanet-Sen olarak hizmet bayrağını devralıp yola çıktığımız ilk günden beri, din görevlilerinin ve vakıf  çalışanlarının aklından ve vicdanından hiç ayrı düşmedik, milletin beklentilerine bir an bile bigâne kalmadık. Kendimizi, bu ülkenin insanlarının taşıdığı değer dışında, uzağında bir yere asla ve asla konumlandırmadık. Hiç bir zaman bu ülkenin dertlerine, toplumun ve din görevlilerimizin taleplerine gözümüzü kapamadık, kulaklarımızı tıkamadık, tıkamayacağız. Millet idaresinin vesayet altına alınmasına asla rıza göstermedik, göstermeyeceğiz. Çözüm ürettik, mücadele ettik, direndik ve din görevlilerimiz ve vakıf çalışanlarımız için güzel kazanımlar elde ettik.  Öncü, temsil yeteneğimizi ve mücadele azmimizi hep çoğalttık. Bu ülkenin geleceğindeki yerini yok sayan her insan, her örgüt körleşir. İç dünyamızda ya da çevremizde, sırtımızı döndüğümüz her ‘sorun’un, ya yerinde duracağını ya da artarak yeniden karşımıza çıkacağını bilerek çok çalıştık, çalışıyoruz. Gözümüzü Türkiye’nin büyük hedeflerinden bir an olsun ayırmadık, ayırmayacağız. Din bütün toplumların en önemli ve vazgeçilmez  olmazsa olmaz bir değeridir. Din hizmeti de kamu hizmetleri arasında en önemli bir hizmettir.  Bizler Diyanet-Sen olarak  toplum için hayati öneme sahip bir hizmeti yerine getiren din görevlilerimizin hem maddi hem sosyal ve kültürel yönden hak ettikleri seviyede olmalarını talep ediyoruz ve bunun mücadelesini veriyoruz” diye konuştu.

Ankara 1 Nolu Şube Başkanı Ahmet Yıldız da şube olarak yaptıkları çalışmalar konusunda katılımcılara bilgi verdi.

Kadın Komisyonu Başkanı Neriman Varışlı ise sendikal örgütlenmede kadınların da daha aktif rol üstlenmesi gerektiğini belirtti.

Sorulan soruların genel merkez yönetim kurulu üyelerince cevaplandırılmasının ardından 2014 yol haritası belirlendi.